Özellikle Asya ve Afrika kıtalarında yaygın olarak görülen kuduz hastalığı, eski çağlardan beri bilinegelen zoonotik bir enfeksiyon hastalığıdır. Kuduzun öneminin anlaşılması, halkın hastalık hakkında bilgilendirilmesi ve hastalığa ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla, ilk kuduz aşısını geliştiren Louis Pasteur’ün ölüm tarihi olan 28 Eylül “Dünya Kuduz Günü” olarak belirlenmiştir.
Kuduz, hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olup tilki, kurt, çakal; köpek, kedi, inek, koyun, keçi ve eşek gibi yabani ve evcil memeli hayvanlarda görülür. Kuduzun başlıca bulaşma yolu enfekte hayvanların ısırmasıdır. Ayrıca mukozalardan da enfekte olmuş hayvanın salyası ile de bulaşabilir. Kuduz olan hayvanın huyunda veya hareketlerinde korkaklık, sinirlilik, saldırganlık gibi değişimler görülebilir. Enfekte hayvanlarda genellikle şiddetli ısırma isteği bulunur. Vücudunda felçler, yutkunma güçlüğü, salya akması, kasılmalar, titremeler görülebilir.
Kuduz hastalığı hem insanlar hem de hayvanlar için ölümcüldür. Ancak riskli temas sonrasında gerekli tedbirler alındığı zaman hastalığı önlemek mümkündür. Yukarıda sayılan belirtileri gösteren bir hayvan görüldüğünde hemen ilgili yerlere başvurulmalıdır. Aynı zamanda evcil kedi ve köpeklerin kuduz aşılarının düzenli olarak yaptırılması da hastalığın insanlara bulaşmasını önleme bakımından oldukça yarar sağlayacaktır.
Herhangi bir kuduz riskli temas sonrasında; en önemli adım yara bakımıdır. İyi bir yara bakımı, kuduz virüsü geçişini azaltmadaki en etkili yöntemdir ve hastalıkla mücadele açısından mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır.
Kuduz, hastalığın belirtileri ortaya çıktıktan sonra tedavisi mümkün olmadığından ve genellikle ölümle sonuçlandığından kuduz şüpheli temas durumlarında özellikle yara bakımı ile gerekli durumlarda kuduz aşısı ve kuduz antiserumu uygulamaları vakalar açısından hayat kurtarıcıdır.
Kaynak
28 eylül dünya kuduz günü. (t.y.). Erişim adresi https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/zoonotikvektorel-haberler/28-eylul-dunya-kuduz-gunu.html
Comments