Her yıl 21 Haziran'da ALS Günü etkinlikleri düzenlenerek konuya ilişkin toplumun duyarlılık ve farkındalığı arttırılmaya çalışılmaktadır. ALS ilk kez 1869 yılında alanında öncü bir nörolog olan Fransız Jean-Martin Charcot tarafından tanımlanmıştır. Bu nedenle hastalık ilk zamanlar Charcot Hastalığı olarak adlandırılmıştı.
ALS Nedir?
ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) beyin, beyin sapı ve omurilikte bulunan ve kasları kontrol eden motor sinir hücrelerinin (nöron) geri dönüşümsüz kaybına yol açan ilerleyici bir hastalıktır.
Türkiye’de toplam olarak 6000- 8000 civarı ALS hastası olduğu, her yıl yeni tanı alan hasta sayısının ise 1500- 3000 arasında değiştiği düşünülmektedir. Hastalığın %5-10’unda genetik geçiş söz konusu iken, geri kalan hastalarda hangi neden veya nedenlerin hastalığa yol açtığı bilinmemekte, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşim göstererek bu karmaşık sürece neden olduğu düşünülmektedir.
Klinik bulgular ortalama 50-65 yaş arasında başlarken, hastalık erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir.
ALS’nin ne yazık ki henüz kesin bir tedavisi yoktur. Dünyanın her yanından farklı bilim insanları yoğun olarak yeni ilaç çalışmalarına devam etmektedir. ALS hastalarının mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal yaşamlarını sürdürecek önlemlerin alınması, solunum fonksiyonlarının, beslenme durumlarının yakından izlenmesi, çevreyle iletişimlerinin ve fiziksel aktivitelerinin mümkün olduğunca korunması hastaların hem yaşam kalitelerini, hem de yaşam sürelerini belirgin olarak artırmaktadır.
ALS’nin belirtileri her hasta için aynı değildir, hangi nöronların etkilendiğine bağlı olarak büyük ölçüde değişkenlik gösterir.
Belirtileri:
Başlangıç belirtileri hastadan hastaya değişmekle birlikte, ilk belirti hemen daima kuvvetsizliktir. Sık görülen belirtiler vücudun farklı bölgelerinde kas seğirmeleri ve kramplar, yürüme güçlüğü ve düşmeler, günlük yaşam aktivitelerinde, çatal bıçak kullanmada, yazı yazmada ve merdiven çıkmada zorlanma şeklindedir. Hastalığın ileri evrelerinde konuşma ve yutma güçlüğü, çiğneme güçlüğü, beslenmede zorlanma, nefes darlığı, hava açlığı görülebilmektedir. Belirtilen bu son bulgular, nadir olarak bazı hastaların başlangıç yakınmaları da olabilmektedir. Etkilenen kaslarda güçsüzlüğün yanına kas hacmi kaybına bağlı kas erimesi eklenmektedir.
Kollarda omuzlarda ve dilde kas krampları ve seğirmesi
Bacaklarda, ayaklarda ve ayak bileklerinde güçsüzlük
Normal günlük aktiviteler esnasında (yürüme-koşma) zorluk
Sık sık ayağı takılarak düşme
Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler
Elde güçsüzlük veya beceriksizlik
Yazı yazarken zorlanma
Kelimeleri yuvarlayarak veya geveleyerek konuşma ve yutma güçlüğü
Bilişsel ve davranışsal değişiklikler
Ağır objeleri kaldırmada zorluk
Sık sık elinde taşıdığı şeyleri düşürmek
Güçsüzlük ve yorgunluk
Hastalık ilerledikçe yukarıdaki maddelere ek olarak şu belirtiler de görülebilir:
Nefes darlığı
Nefes almakta zorluk
Yutma güçlüğü
Felç
Hastalık ilerledikçe ALS aşağıdaki komplikasyonlara neden olabilir:
Solunum problemleri
Konuşma sorunları
Yeme sorunları
Demans
KAYNAKLAR
Comments