Aşı, canlılarda bulaşıcı hastalıklara sebep olan virüslere karşı bağışıklığı sağlayan çözeltidir. Bağışıklığın sağlanmasıyla toplumun hastalıklara yakalanması engellenebilmektedir. Aynı şekilde aşı ile hastalıkların oluşturabileceği kalıcı sekellerin hatta ölümlerin dahi önüne geçilebilmekte, hastalıklar ortadan kaldırılabilmektedir. Bu hastalıkların eradike edilmesiyle hastanelerin de yükü hafiflettiğinden sağlık sisteminin de meşgul edilmesini engellemektedir. Bunların yanı sıra aşılar halk sağlığını geliştirmede toplum sağlığı uygulamalarının ve koruyucu tıbbın en önemli, en etkili öğesidir.
Aşılar, insan sağlığına zarar vermeyeceği, başka herhangi bir yan etkiye sebep olmayacağı laboratuvarlarda, hayvanlar üzerinde yapılan deney ve araştırmalar sonucunda piyasaya sürülmekte olup son derece güvenilir ürünlerdir. Ancak yine de toplum içerisinde aşı karşıtı bireyler olabilmektedir. Aşı karşıtlığı, aşıların güvenilir olmadığı, kısırlığa vs. hastalığa sebep olduğu ve dini sebepler öne sürülerek aşı yapma ve yaptırmanın reddedilmesidir. Aşı karşıtlığı yeni bir kavram olmamakla birlikte ilk aşı kullanımından itibaren başlamıştır. İlk aşı uygulaması Edward Jenner'in sığır çiçeği hastalığı için geliştirdiği çalışmalarla başlamıştır. O dönemde İngiltere'deki din bilginleri aşı yaptırmakla Tanrı'ya karşı gelindiğini, Tanr'nın bu hastalıkla insanları günahlarından dolayı cezalandırdığını ifade etmiştir. Bu söylemlerle de aşı karşıtı insan sayısı artmıştır, bazı teologlar da çiçek hastalığını Tanrı'nın kırbacı olarak adlandırdığı ve aşı yapmakla Tanrı'ya karşı gelmenin eş değer olduğu münasebetiyle aşı uygulamasına karşı çıkmışlardır. Bütün bunlar göz önüne alınarak geniş çaplı araştırmalar yapılmış ve aşıların kesinlikle hastalığa, kısırlığa vs. neden olmadığı anlaşılmış, bu iddiaların uydurmadan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır.
Kızamık aşısı bulunmasaydı DSÖ tahminlerine göre dünyada yılda 2,7 milyon kişi kızamık hastalığı yüzünden hayatını kaybetmiş olacaktı. Tetanoz aşısıyla aşılanmayan gebeler sebebiyle dünya genelinde her yıl 300.000 yeni doğan ve 30.000 anne hayatını kaybetmektedir.
Salgın dönemlerinde hayatın normal akışa dönmesini sağlayan, insanları hastalıktan koruyan, toplum bağışıklığını sağlayan tek çare aşılardır. Yeni atlattığımız Covid-19 salgınından kurtulmamızı, hayatımızın normale dönmesini sağlayan en önemli etken Covid-19 aşısıdır. Bunun için aşı olmaktan kaçınmamalı, aşıların güvenilir olmadığı iddialarına itibar edilmemelidir. Her ne kadar aşı olmak özgür irademize bağlı olsa da toplumda riskli durumdaki (yaşlı, kronik hastalar vs.) insanların ölümüne dahi sebep olabileceğimizin farkında olarak doğru kararı vermemiz gerekir. Bunun için aşı olmak büyük bir sorumluluktur. Ayrıca salgınların kontrol altında tutulabilmesi, hastalığın toplum sağlığı açsından bir tehdit unsuru olarak değerlendirilmemesi için aşı ile toplum bağışıklığının %95 ve üstünde olması gerekmektedir.
Kaynakça
Yiğit, T., Oktay, B.Ö., Özdemir, C. N., Moustafa Paşa, S., (2020). Aşı Karşıtlığı ve Fikri Gelişimi, Journal of Social and Humanities Sciences Research, 7 (53), 1244-1261.
Kılıç, N. S., (2021). Post-Truth Çağda Aşı Karşıtlığı, Türk İslam Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi, 16 (31), 99-118.
Kutlu, H. H., Altındiş, M., (2018). Aşı Karşıtlığı, Flora, 23(2), 47-58.
Gür, E., (2019). Aşı Kararsızlığı-Aşı Reddi, Türk Pediatri Ars, 54(1), 1-2.
Özmer, E. N., (2008). Dünya'da ve Türkiye'de Aşılama Takvimindeki Gelişmeler, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 51, 168-175.
Kader, Ç., (2019). Aşı Karşıtlığı: Aşı Kararsızlığı ve Aşı Reddi, ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi, 4(3), 377-388.
Ataç, Ö., Aker, A., (2014). Aşı Karşıtlığı, Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi, İlkbahar Sayısı, 1-2.
Argüt, N., Yetim, A., Gökçay, G., (2016). Aşı Kabulünü Etkileyen Faktörler, Çocuk Dergisi, 16(1-2), 16-24.
Zevkle okundu ,farklılık kazandırmak adına devamlılığıni dilerim 🍀🙏